Sular Rüyalarını Hep Bana Anlatır
Sular Rüyalarını Hep Bana Anlatır, hafızanın kuytularına sinmiş sesleri, gölgede kalmış yüzleri, kelimesiz çırpınışları su yüzüne çıkaran bir ilk kitap. Özge Korkmaz, insan ruhunun kırılgan bölgelerinde dolanırken zamana ve mekâna sıkışmış yaşam kesitlerini duyarlı bir dille kayda geçiriyor. Öyküler ilerledikçe okurun zihninde hem karakterler hem de bir duyuş biçimi beliriyor. Kaybolan kokular, susan anneler, çürüyen bedenler, boğuk şehir sesleri ve yenidünya gölgeleri... Bütün bunlar, hatırlamanın hem yük hem kurtuluş olduğunu fısıldayan bir iç sese dönüşüyor.
Korkmaz, anlatıcılarını yalnızca bireysel travmalarla değil; toplumun dışlayıcı, bazen yok sayıcı söylemleriyle de yüzleştiriyor. Psikolojik derinlikli karakter çözümlemeleriyle dikkat çeken metinlerde iç monolog, bilinç akışı, geriye dönüş gibi teknikler ustalıkla kullanılıyor.
Özge Korkmaz ilk öykü kitabında dilin, kurgunun ve karakterlerin hakkını vererek derli toplu bir anlatı evreni sunuyor. Bireyin yabancılaşmasını, hafızayla kurduğu girift ilişkiyi, kendine ve ötekine bakışındaki çelişkiyi titizlikle işleyen öyküler; kaçtıklarına yakalananlara, dışarıya küsüp içine dönenlere, hatıralarını kaybedenlere, hastane odalarında kendi sesine yenik düşenlere, düğün davetiyeleriyle sarsılan gizli âşıklara kelimelerden bir sığınak kuruyor. Her öyküde kelimeler rüya ile uyanıklık, hatırlamak ile unutmak, susmak ile anlatmak arasında salınıyor.
Emin Gürdamur